전문 번역가, 번역 회사, 웹 페이지 및 자유롭게 사용할 수 있는 번역 저장소 등을 활용합니다.
nişanlısı telefonda biriyle tartıştığını söyledi.
電話で口論してたらしいの
마지막 업데이트: 2016-10-28
사용 빈도: 1
품질:
didi, sıçramasında güvercinler hakkında tartıştığını söylemişti.
ディディはフラッシュフォワードで ピジョンについて口論してた
마지막 업데이트: 2016-10-28
사용 빈도: 1
품질:
tamam, beni arayıp alicia ile tartıştığını söyledi...
アリシアと口論になったって 電話があった
마지막 업데이트: 2016-10-28
사용 빈도: 1
품질:
turbo kurt projesi. jeremy'nin patronuyla tartıştığını duyduk.
ターボ・ウルフ計画ねぇ? ジェレミーは 上司と 喧嘩していたようなんですが
마지막 업데이트: 2016-10-28
사용 빈도: 1
품질:
dün akşam lucy'nin bölük arkadaşlarıyla neden tartıştığını biliyor musunuz?
昨夜ルーシーが 他の隊員たちと なぜ口論していたのか知ってるか?
마지막 업데이트: 2016-10-28
사용 빈도: 1
품질:
bir tanık dün akşam onbaşı greene'nin adamlarınızdan bazılarıyla bir barda tartıştığını söylüyor.
昨夜 バーで 数人の兵士たちが グリーン伍長と口論していたのが 目撃されてる
마지막 업데이트: 2016-10-28
사용 빈도: 1
품질:
lisbon, bitişik komşunun mendelssohn'ın dün gece mutfakta biriyle tartıştığını duyduğunu söyledi.
リズボンの話では 隣人が昨夜 メンデルソンが キッチンで男と 言い争っているのを聞いたそうだ
마지막 업데이트: 2016-10-28
사용 빈도: 1
품질:
vurulmadan birkaç dk önce komşuları bay soto'nun bir adamla tartıştığını duymuş ama adama alıcı gözüyle bakamamış.
数日前 隣人がソトー氏が男と 言い争ってるのを聞いたが その男の顔は よく見てない
마지막 업데이트: 2016-10-28
사용 빈도: 1
품질:
Öteki öğrencilerin yanına döndüklerinde, onların çevresinde büyük bir kalabalığın toplandığını, birtakım din bilginlerinin onlarla tartıştığını gördüler.
さて、彼らがほかの弟子たちの所にきて見ると、大ぜいの群衆が弟子たちを取り囲み、そして律法学者たちが彼らと論じ合っていた。
마지막 업데이트: 2012-05-05
사용 빈도: 1
품질:
adamlarımdan biri warren'ı aryan kardeşliğiyle tartıştığını gördü biz de doğayı kendi kurallarına bırakalım belki de takım elbiseli adam dövüş becerilerini ortaya çıkarır.
部下は アーリア人を見つけた 早くウォーレンを暴く 成り行きを見たら
마지막 업데이트: 2016-10-28
사용 빈도: 1
품질:
- babamla tartıştığınızı söylüyor.
パパと 口論してたと言ってる
마지막 업데이트: 2016-10-28
사용 빈도: 1
품질: