검색어: seni çok özledim (터키어 - 프랑스어)

onu çok özledim
ça me manque

tamam bitanem seni çok özledim
tu me manques tellement bitanem droit

seni çok ozledim
tu m'as oublié

seni çok analım.
et que nous t'invoquions beaucoup.

ve seni çok analım,
et que nous t'invoquions beaucoup.

"ve seni çok zikredelim."
et que nous t'invoquions beaucoup.

ki seni çok tesbih edelim,
afin que nous te glorifions beaucoup,

bende seni çok seviyorum canım benim
je t'aime

"böylece seni çok tesbih edelim."
afin que nous te glorifions beaucoup,

seni çok düşünüyorum ve seni çok seviyorum ve seni öpüyorum
je pense beaucoup à toi et toi je t'aime fort et je t'embrasse ru a

teşekkürler sende çok güzelsin
vous voulez faire quoi avec mon l'âgé ?

seni çok verimli kılacağım. soyundan uluslar doğacak, krallar çıkacak.
je te rendrai fécond à l`infini, je ferai de toi des nations; et des rois sortiront de toi.

kendilerine buzağı biçiminde dökme bir put yaptılar, ‹sizi mısırdan çıkaran tanrınız budur!› diyerek seni çok aşağıladılar.
même quand ils se firent un veau en fonte et dirent: voici ton dieu qui t`a fait sortir d`Égypte, et qu`ils se livrèrent envers toi à de grands outrages.

‹‹ama halkın söz dinlemedi, sana başkaldırdı. yasana sırt çevirdiler, sana dönmeleri için kendilerini uyaran peygamberleri öldürdüler. seni çok aşağıladılar.
néanmoins, ils se soulevèrent et se révoltèrent contre toi. ils jetèrent ta loi derrière leur dos, ils tuèrent tes prophètes qui les conjuraient de revenir à toi, et ils se livrèrent envers toi à de grands outrages.

"biz: 'bazı ilahlarımız seni çok kötü çarpmıştır' (demekten) başka bir şey söylemeyiz."
nous dirons plutôt qu'une de nos divinités t'a affligé d'un mal».

namazında sesini çok yükseltme, çok da kısma, bu ikisi arasında (orta) bir yol benimse.
et dans ta salât, ne récite pas à voix haute; et ne l'y abaisse pas trop, mais cherche le juste milieu entre les deux».

(meryem) dedi ki: "ben senden, çok esirgeyen(allah)'a sığınırım.
elle dit: «je me réfugie contre toi auprès du tout miséricordieux.