전문 번역가, 번역 회사, 웹 페이지 및 자유롭게 사용할 수 있는 번역 저장소 등을 활용합니다.
afin que s`accomplît ce qui avait été annoncé par Ésaïe, le prophète:
bu, peygamber yeşaya aracılığıyla bildirilen şu söz yerine gelsin diye oldu: ‹‹zevulun ve naftali bölgeleri, Şeria irmağının ötesinde, deniz yolunda, ulusların yaşadığı celile!
마지막 업데이트: 2012-05-05
사용 빈도: 1
품질:
or, ceci arriva afin que s`accomplît ce qui avait été annoncé par le prophète:
bu olay, peygamber aracılığıyla bildirilen şu söz yerine gelsin diye oldu:
마지막 업데이트: 2012-05-05
사용 빈도: 1
품질:
mais cela est arrivé afin que s`accomplît la parole qui est écrite dans leur loi: ils m`ont haï sans cause.
bu, yasalarında yazılı, ‹yok yere benden nefret ettiler› sözü yerine gelsin diye oldu.
마지막 업데이트: 2012-05-05
사용 빈도: 1
품질:
et vint demeurer dans une ville appelée nazareth, afin que s`accomplît ce qui avait été annoncé par les prophètes: il sera appelé nazaréen.
oraya varınca nasıra denen kente yerleşti. bu, peygamberler aracılığıyla bildirilen, ‹‹o'na nasıralı denecektir›› sözü yerine gelsin diye oldu.
마지막 업데이트: 2012-05-05
사용 빈도: 1
품질:
c`était afin que s`accomplît la parole que jésus avait dite, lorsqu`il indiqua de quelle mort il devait mourir.
bu, İsanın nasıl öleceğini belirtmek için söylediği sözler yerine gelsin diye oldu.
마지막 업데이트: 2012-05-05
사용 빈도: 1
품질:
afin que s`accomplît ce qui avait été annoncé par Ésaïe, le prophète: il a pris nos infirmités, et il s`est chargé de nos maladies.
bu, peygamber yeşaya aracılığıyla bildirilen şu söz yerine gelsin diye oldu: ‹‹zayıflıklarımızı o kaldırdı, hastalıklarımızı o üstlendi.››
마지막 업데이트: 2012-05-05
사용 빈도: 1
품질:
afin que s`accomplît ce qui avait été annoncé par le prophète: j`ouvrirai ma bouche en paraboles, je publierai des choses cachées depuis la création du monde.
bu, peygamber aracılığıyla bildirilen şu söz yerine gelsin diye oldu: ‹‹ağzımı benzetmeler anlatarak açacağım, dünyanın kuruluşundan beri gizli kalmış sırları dile getireceğim.››
마지막 업데이트: 2012-05-05
사용 빈도: 1
품질:
mais il fallait qu'allah accomplît un ordre qui devait être exécuté, pour que, sur preuve, pérît celui qui (devait) périr, et vécût, sur preuve, celui qui (devait) vivre.
ama allah, olması kararlaştırılan işi yerine getirmek istiyordu. ta ki, ölen beyyine üzerine ölsün, yaşayan da beyyine üzerine yaşasın.
마지막 업데이트: 2014-07-03
사용 빈도: 1
품질: