검색어: alarmante (프랑스어 - 터키어)

quand leur parvient une nouvelle rassurante ou alarmante, ils la diffusent.
emniyete, yahut korkuya ait bir haber duysalar derhal yayarlar.

les maladies infectieuses ayant la capacité de se propager à une vitesse alarmante au-delà des frontières nationales, des efforts coordonnés s’avèrent indispensables sur le plan européen pour améliorer les mesures de prévention et de contrôle.
bulaşıcı hastalıklar korkutucu bir hızla uluslararası düzeyde yayılabildiğinden, önleme ve kontrol tedbirlerinin güçlendirilmesi için avrupa düzeyinde koordine olarak çalışılması gerekmektedir.

actuellement, la biodiversité disparaît à un rythme alarmant, principalement en raison de notre mauvais usage de la nature pour assurer la production, la consommation et le commerce dans l’économie mondialisée dans laquelle nous vivons.
Şu anda, en başta içinde yaşadığımız küreselleşmiş ekonomide üretimi, tüketimi ve ticareti sürdürmek için doğayı istismar etmemiz yüzünden biyolojik çeşitlilik kaybolmaktadır.