Je was op zoek naar: الافتخار (Arabisch - Turks)

ان كان يجب الافتخار فسأفتخر بامور ضعفي.
Övünmem gerekiyorsa, güçsüzlüğümü gösteren şeylerle övüneceğim.

حق المسيح فيّ. ان هذا الافتخار لا يسد عني في اقاليم اخائية.
mesihin gerçeğine sahip olarak kesinlikle diyebilirim ki, ahaya İlinde hiç kimse beni böyle övünmekten alıkoyamaz.

الذي اتكلم به لست اتكلم به بحسب الرب بل كانه في غباوة في جسارة الافتخار هذه.
söylediklerimi rabbin söyleyeceği gibi değil, akılsız biri gibi, bu övüngen tavırla söylüyorum.

حتى اذا جاء معي مكدونيون ووجدوكم غير مستعدين لا نخجل نحن حتى لا اقول انتم في جسارة الافتخار هذه.
Öyle ki, bazı makedonyalılar benimle birlikte gelir ve sizi hazırlıksız bulurlarsa, sizler bir yana, bizler duyduğumuz güvenden ötürü utanmayalım.

فاين الافتخار. قد انتفى. باي ناموس. أبناموس الاعمال. كلا. بل بناموس الايمان.
Öyleyse neyle övünebiliriz? hiçbir şeyle! hangi ilkeye dayanarak? yasayı yerine getirme ilkesine mi? hayır, iman ilkesine.

فلي افتخار في المسيح يسوع من جهة ما لله.
bunun için mesih İsaya ait biri olarak tanrıya verdiğim hizmetle övünebilirim.