Je was op zoek naar: privremena (Bosnisch - Turks)

privremena.
geçici sekreter.

kenzi privremena.
kenzi geçici.

privremena odsutnost?
dalgın mıdır?

aktivacija je privremena.
hayır, aktif durum geçici bir şey.

privremena neuračunljivost, ha?
geçici delilik ha?

mladićeva privremena dokumenta.
genç adamın geçici belgeleri

- depresija može biti privremena.
depresyon geçici olabilir, evet.

to je samo privremena suspenzija
sadece geçici bir erteleme.

imenovana je privremena vlada.
witzleben and beck geçici bir hükümet oluşturdu.

to je privremena fiks, naravno.
emin ol, bu geçici bir durumdur.

- ne. to je bila privremena kuća.
-hayır orası geçici eviydi

ali to je samo privremena nelagodnost.
ama bu sadece geçici bir sıkıntı.

pa, ovo je tek privremena istraga.
Şey, bu sadece ön soruşturma.

- privremena gluvoca u jednom uhu.
tek kulakta geçici sagirlik.

- dobro, ovo je privremena situacija.
- tamam, bu geçici bir durum.

"privremena suspenzija do nove procene".
yeniden değerlendirileceği vakte kadar geçici uzaklaştırma.

pogledaj, privremena legitimacija za izbeglice.
Şuna bir bak. geçici mülteci kimliği. gerçek bir anlaşma.

iz gvatamale, privremena viza, nema rodjake.
guatemala'lı, geçiş vizesi var, çalışma izni yok.

-dobro, tamo će nam biti privremena baza.
toplanma bölgesi olarak orayı kullanabiliriz. İşte bu kadar!

ova privremena krunica će ići skroz pozadi
bu geçici kuron epey bir arkalara gidecek.