Je was op zoek naar: apex (Deens - Turks)

lys (apex)
parlaklýk (apex)

vi er apex.
biz zirve'yiz.

apex select!
bir, iki, üç!

aperture (apex)
açýklýk (apex)

apex lukker mig ude.
apex'teki bir şey beni dışarı atıyor.

dan trunkman. apex select.
seçkin zirve.

lad os fejre det, apex!
bunu ıslatalım zirve!

- dan trunkman, apex select.
seçkin zirve'den dan trunkman.

chester vil omkode din apex.
- chester, apex'ini tekrar programlayacak.

det er apex-programmets kendetegn.
bunlar apex programının alamet-i farikası.

hej, jeg er dan trunkman fra apex select.
merhaba, ben seçkin zirve'den dan trunkman.

jeg er salgschef hos apex select, mike pancake.
ben seçkin zirve'nin maden yatakları satış müdürü, mike pankek.

han smadrede sin apex-enhed for at blive.
tesiste kalmak için apex aygıtını sökmüş.

apex er galweathers seneste forsøg på at distancere sig fra sin fortid.
apex kurumu. galweather stearn'in, sefil geçmişinden uzaklaşmak için yaptığı en son girişimi.

dette er dan trunkman, og dette er apex selects prisside for langtidskøb.
bu dan trunkman. bu da seçkin zirve'nin uzun vadeli alım maliyeti paylaşımı raporu.

angiv her lyshedsjusteringen i apex- enheder som brugt af kameraet ved optagelsen af billedet.
fotoğraf çekmek için kamera tarafından kullanılan apex birimindeki parlaklık ayar değerini buradan belirleyin.

så snart den pistol holdt op med at snakke ... så de hvide folk på apex og sagde:
ondan sonra o g.tveren konuşmayı bıraktığında lavuklar apex'e bakıp dediler ki:

hvide folk stod ude foran 909 klubben og apex stod bare og lavede flere huller i fyren, end et møgsvin behøver.
beyazlar şu gece kulüperinden birindeydi sonra apex ayağa kalktı ihtiyacından fazlasını hallediyordu.

angiv eksponeringsbias værdi (i apex- enheder) brugt af kameraet til at tage billedet her.
resim çekmek için kamera tarafından kullanılan (apex birimi ile) pozlandırma sapması değerini buradan belirleyin.