Je was op zoek naar: udlagt (Deens - Turks)

jeg blev udlagt som en skøge
bir fahişe yerine konuldum.

det er sådan det er udlagt.
durum bu.

schultz fik det udlagt som selvmord.
arkadaşınız peter schultz bunun bir intihar gibi görünmesini sağladı.

og vi har udlagt snubletråde og landminer
ve yerleri bubi tuzaklari ve mayinlar ile dösedik.

han ville alligevel have udlagt det forkert.
yanlış anlatırdı.

vores ankomst blev udlagt med stor militær ceremoniel.
orada büyük bir törenle karşılandık.

retssagen begyndte, og vores forhold blev udlagt i detaljer.
mahkeme başladı.

ligger jernbanerne udlagt i markerne uden tilsyn både nat og dag?
bu demiryolları gece gündüz koruma olmadan dışarıda mı duruyormuş?

jeg er ikke en gadebetjent, der skal hjælpes med at have udlagt bevis.
kimle konuştuğunu sanıyorsun? silah koyup, düzmece kanıtla kurtaracağın bir polis değilim ben.

og de føre ham til det sted golgatha, det er udlagt: "hovedskalsted"
İsayı golgota, yani kafatası denilen yere götürdüler.

og da de kom til et sted, som kaldes golgatha, det er udlagt: "hovedskalsted",
golgota, yani kafatası denilen yere vardıklarında içmesi için İsaya ödle karışık şarap verdiler. İsa bunu tadınca içmek istemedi.

men i joppe var der en discipelinde ved navn tabitha, hvilket udlagt betyder hind; hun var rig på gode gerninger og gav mange almisser.
yafada, İsa öğrencisi olan tabita adında bir kadın vardı. tabita, ceylan anlamına gelir. bu kadın her zaman iyilik yapıp yoksullara yardım ederdi.

- se det fra min side. jeg har udlagt $50.000 for weekenden... og endda købt en kasse '62 margaux.
bu haftasonu için 50,000 dolar yatırdım margeux'tan bir takım bile aldım.

og josef, som af apostlene fik tilnavnet barnabas, (det er udlagt: trøstens søn), en levit, født på kypern
Örneğin, kıbrıs doğumlu bir levili olan ve elçilerin barnaba, yani cesaret verici diye adlandırdıkları yusuf, sahip olduğu bir tarlayı sattı, parasını getirip elçilerin buyruğuna verdi.

"se, jomfruen skal blive frugtsommelig og føde en søn, og man skal kalde hans navn immanuel", hvilket er udlagt: gud med os.
‹‹İşte, kız gebe kalıp bir oğul doğuracak; adını İmmanuel koyacaklar.›› İmmanuel, tanrı bizimle demektir.

arealet udlagt til økologisk landbrug forbliver langt under 1 % i de fleste nye 10 og cc-3 på grund af lille eller ingen statsstø. e og lav e6 erspørgsel hos forbrugerne e6 er økologiske produkter.
devlet yardımının hiç olmaması veya çok az olması ve organik ürünler için tüketici talebinin az olması nedeniyle yeni 10 ve aÜ-3'te organik alan payı % tin çok altındadır.

ikke siden den rare bankmand udlagde det hele.
sadece işini yaptığını söyleyen bankacı... arkadaş geldiğinden beri yok... geldi ve kilitledi.