Je was op zoek naar: sündern (Duits - Turks)

wahrlich, wir werden uns an den sündern rächen.
biz suçlulardan elbette öc alacağız.

raffe meine seele nicht hin mit den sündern noch mein leben mit den blutdürstigen,
eli kanlı adamların yanısıra canımı alma.

dein herz folge nicht den sündern, sondern sei täglich in der furcht des herrn.
sürekli rab korkusunda yaşa.

damit er die wahrheit an den tag bringe und den trug zunichte mache, mag es den sündern auch zuwider sein.
(bunlar,) günahkarlar istemese de hakkı gerçekleştirmek ve batılı ortadan kaldırmak içindi.

da das die pharisäer sahen, sprachen sie zu seinen jüngern: warum isset euer meister mit den zöllnern und sündern?
bunu gören ferisiler, İsanın öğrencilerine, ‹‹sizin öğretmeniniz neden vergi görevlileri ve günahkârlarla birlikte yemek yiyor?›› diye sordular.

und die schriftgelehrten und pharisäer murrten wider seine jünger und sprachen: warum esset und trinket ihr mit den zöllnern und sündern?
ferisilerle onların din bilginleri söylenmeye başladılar. İsanın öğrencilerine, ‹‹siz neden vergi görevlileri ve günahkârlarla birlikte yiyip içiyorsunuz?›› dediler.

und wer ist ungerechter als jener, der an die zeichen seines herrn gemahnt wird und sich dann doch von ihnen abwendet? wahrlich, wir werden uns an den sündern rächen.
rabbinin âyetleri ile kendisine nasihat edildiğinde sırtını dönüp uzaklaşan kimseden daha zalim kimse olur mu?biz o suçlulardan elbette intikam alıp onları cezalandıracağız.

und weiß solches, daß dem gerechten kein gesetz gegeben ist, sondern den ungerechten und ungehorsamen, den gottlosen und sündern, den unheiligen und ungeistlichen, den vatermördern und muttermördern, den totschlägern
Çünkü biliyoruz ki, yasa doğrular için değil, yasa tanımayanlarla asiler, tanrısızlarla günahkârlar, kutsallıktan yoksunlarla kutsala karşı saygısız olanlar, anne ya da babasını öldürenler, katiller, fuhuş yapanlar, oğlancılar, köle tüccarları, yalancılar, yalan yere ant içenler ve sağlam öğretiye karşıt olan başka ne varsa onlar için konmuştur.

und die schriftgelehrten und pharisäer, da sie sahen, daß er mit den zöllnern und sündern aß, sprachen sie zu seinen jüngern: warum ißt und trinkt er mit den zöllnern und sündern?
ferisilerden bazı din bilginleri, onu günahkârlar ve vergi görevlileriyle birlikte yemekte görünce öğrencilerine, ‹‹niçin vergi görevlileri ve günahkârlarla birlikte yemek yiyor?›› diye sordular.

ist die speise des sünders.
günahkarların yemeğidir.