Je was op zoek naar: sollst (Duits - Turks)

du sollst nicht töten.
‹‹ ‹adam öldürmeyeceksin.

du sollst nur englisch sprechen.
yalnızca İngilizce konuşmalısın.

und sollst goldene fassungen machen
altın yuvalar ve saf altından iki zincir yap. zincirleri örme kordon gibi yapıp yuvalara yerleştir.››

du sollst keine greuel essen.
‹‹İğrenç sayılan hiçbir şey yemeyeceksiniz.

du sollst die kinder israels mit uns wegschicken.
"İsrail oğullarını bizimle birlikte gönder."

nichts sollst du gegen sie zu beschleunigen wünschen.
o halde onlar hakkında acele etme! biz onların günlerini saymaktayız.

du sollst zu denen gehören, die in sicherheit sind.
"ey musa, dön ve korkuya kapılma. Şüphesiz güvendesin."

und woher sollst du wissen, was der nachtstern ist?
nereden bileceksin sen nedir târık?

sechs tage sollst du arbeiten und alle deine werke tun.
altı gün çalışacak, bütün işlerini yapacaksın.

22:17 die zauberinnen sollst du nicht leben lassen.
‹‹büyücü kadını yaşatmayacaksınız.

du sollst kein falsch zeugnis reden wider deinen nächsten.
‹‹ ‹komşuna karşı yalan yere tanıklık etmeyeceksin.

und sollst sieben lampen machen obenauf, daß sie nach vornehin leuchten,
‹‹kandillik için yedi kandil yap; kandiller karşısını aydınlatacak biçimde yerleştirilsin.