Je was op zoek naar: and a sweet night (Engels - Turks)

and a sign for them is the night.
gece de kendileri için bir ayettir.

he's a sweet guy.
o sevimli bir adam.

he has a sweet voice.
onun tatlı bir sesi vardır.

it was a sunny day and a windy night.
güneşli bir gündü ve rüzgarlı bir geceydi.

betty has a sweet voice.
betty'nin tatlı bir sesi var.

i've got a sweet tooth.
tatlıya düşkünlüğüm var.

my sister has a sweet tooth.
kız kardeşim tatlıya düşkündür.

so be thou patient with a sweet patience;
(resulüm!) Şimdi sen güzelce sabret.

because you're a sweet and lovely girl.
Çünkü sen tatlı ve güzel bir kızsın.

alice is wearing a sweet-smelling perfume.
alice hoş kokulu bir parfüm kullanıyor.

and a sign unto them is the night. we draw off the day therefrom, and lo! they are darkened.
gece de onlar için bir ayettir: ondan gündüzü soyarız da onlar karanlıkta kalırlar.

and a sign for them is the night, we withdraw therefrom the day, and behold, they are in darkness.
gece de kendileri için bir ayettir. gündüzü ondan sıyırıp yüzeriz, hemen artık karanlıkta kalıvermişlerdir.

the shore is surrounded by cottages, and a luxury hotel, which costs about 25 euros per night.
sahil köy evleri ve geceliği yaklaşık 25 avro olan lüks bir otelle çevrili.

and for a drink offering thou shalt offer the third part of an hin of wine, for a sweet savour unto the lord.
dökmelik sunu olarak da üçte bir hin şarap sun. bunları rabbi hoşnut eden koku olarak sunacaksın.

cooked wine was known, as well as a sweet wine from thásos, similar to port wine.
Şarap genel olarak hastalıkların tedavi edilmesinde de kullanılırdı.

it is a sweet, colorless, crystalline solid that is an intermediate compound in carbohydrate metabolism.
tatlı ve renksiz bir kristal katı olan gliseraldehit, canlı vücudunda orta derecede önem taşımaktadır.

and if we spread those minute pirate bugs, the good ones, for example, in a sweet pepper plot, they go to the flowers.
ve bu küçük korsan böcekleri salarsak, iyi olanları, örneğin, tatlı biber bölümüne, çiçeklere giderler.

and the priest shall sprinkle the blood upon the altar of the lord at the door of the tabernacle of the congregation, and burn the fat for a sweet savour unto the lord.
kâhin sununun kanını buluşma Çadırının giriş bölümünde rabbin sunağı üzerine dökecek, yağını da rabbi hoşnut eden koku olarak yakacak.

but right in the middle here where there's a sweet spot, the noise is dominated by human ships.
fakat burada sağ ortada,işaretli yerde, gürültüye insan gemileri egemendir.

and i was sitting in a hallway one night and a couple girls came up to me.
bir gün koridorda otururken birkaç kız bana doğru geldi