Je was op zoek naar: augmented reality (Engels - Turks)

augmented reality
artırılmış gerçeklik

reality
gerçeklik

reality tv
reality show

the reality.
gerçekleşecek olan!

virtual reality
sanal gerçeklik

the sure reality!
'elbette gerçekleşecek olan' (kıyamet).

boy: reality, man.
Çocuk: gerçekler, adamım.

"timeless reality".
"timeless reality".

air augmented rocket
artık gazlı roket

the concrete reality.
'elbette gerçekleşecek olan' (kıyamet).

blaise aguera y arcas demos augmented-reality maps
blaise aguera y arcas artırılmış gerçeklik haritalarını gösteriyor.

here's the reality.
burada gerçekçilik.

"it's a reality.
"bu gerçek.

marcus: whose reality?
marcus: kimin gerçeği.

boy: my fuckin' reality.
Çocuk: benim lanet olası gerçeğim.

this seems far from reality".
bu imkansız bir dönüştür."

now this is being augmented with further layers of technology like augmented reality.
Şimdi ise daha da ileri teknolojilerden bahsediliyor: artırılmış gerçeklik gibi.

sometimes these might self-assemble in your gi system and be augmented in that reality.
bazen bu cihazlar sindirim sisteminde şekil değiştirip o ortama uyum sağlayacak biçimde gelişebilirler.

it's an augmented reality projection tracking and mapping system, or a digital storytelling tool.
bu bir tür zenginleştirilmiş yansıtma takip ve eşleştirme sistemi ya da dijital bir masal aracı olarak adlandırılabilir.

now we've augmented this and spatialized this information.
Şimdi bu mantığı değiştirip bu bilgiye bir mekan kazandırdık.