Je was op zoek naar: breathtaking (Engels - Turks)

it was breathtaking.
nefes kesiciydiler.

the view from the top of the mountain was breathtaking.
dağın tepesinden manzara nefes kesiciydi.

the game was exciting, but the stands were breathtaking.
oyun heyecan verici, fakat tribünler nefes kesiciydi.

the film's breathtaking visual effects won an academy award.
film nefes kesen görsel efekt dalında akademi Ödülü kazandı.

and the scale and the speed of this system is truly breathtaking.
bu sistemin boyutları ve hızı gerçekten nefes kesici.

so you can't actually see them, but it was breathtaking, believe me.
yani aslında onları göremiyorsunuz, ama inanın ki, nefes kesiciydi.

in his first 6 seasons in madrid, he won a breathtaking 6 la liga titles.
devam eden 6 sezonda, real madrid 6 la liga şampiyonluğu yaşadı.

it's breathtaking, in terms of the speed at which this city is transforming.
bu nefes kesici, bu sehrin donusum hizini goze aldiginizda.

(2004) "deep down things: the breathtaking beauty of particle physics".
(2004) "deep down things: the breathtaking beauty of particle physics".

the air is fresh, the water is clear, and the white lilies and karst hills in the distance are breathtaking.
hava temiz, su berrak ve beyaz nilüferler ve uzaktaki karst tepeleri nefes kesici.

those travelling from the balkans or eastern europe to the countries of the eu can look forward to breathtaking scenery and picturesque sights along the way.
balkanlar veya doğu avrupa'dan ab ülkelerine yolculuk edenler yol boyunca nefes kesici bir manzara ve tablo gibi bir doğa görmeyi bekleyebilirler.

after the breathtaking green-haired rosa is murdered, the doctors preserve her with unguents and morticians' paste.
olağanüstü sarı saçlı rosa'nın öldürülmesinin ardından, doktorlar onu merhem ve ölüler için özel madde ile korudular.

even if climbers fail to see all the way to the aegean coast, there are plenty of other breathtaking sights, such as the perfectly smooth nezilovo cliff.
tırmanıcılar ege denizi'ne kadar her şeyi göremese de, mükemmel derecede pürüzsüz nezilovo tepesi gibi nefes kesici başka manzaralar da var.

the akrata settlement is full of stunning scenery, with breathtaking views of cliffs, pine trees and the krathi river, which flows through the town to east of cape akrata.
akrata yerleşimi nefes kesen yamaçlar, çam ağaçları ve kasabanın içinden akrata burnu'nun doğusuna doğru akan krathi nehri ile büyüleyici manzaralarla dolu.

croatian diver and apnea world record champion karla fabrio is a longtime fan."vis is beautiful when diving and training, because the underwater scenery is breathtaking.
hırvat dalgıç ve rekortmen apnea dünya şampiyonu karla fabrio uzun zamandır adanın bir hayranı.

anthropologist wade davis muses on the worldwide web of belief and ritual that makes us human. he shares breathtaking photos and stories of the elder brothers, a group of sierra nevada indians whose spiritual practice holds the world in balance.
antropolog wade davis bizi insan kılan dünya genelindeki inanç ve ritüel ağı üzerine derin düşüncelere dalıyor. ruhani eylemleri dünyayı dengede tutan büyük ağabeyler adındaki bir grup sierra nevada yerlisinin, nefes kesen öykülerini ve resimlerini paylaşıyor.

"i am at a loss to reconcile the expensive and glossy production values of this book with the 'breathtaking inanity' of the content," the scientist wrote in july.
blim adamı temmuz ayında yazdığı bir yazıda, "bu değerin pahalı ve gösterişli üretim değerleriyle içeriğinin "nefes kesici anlamsızlığını" bağdaştırmakta güçlük çekiyorum." dedi.