Je was op zoek naar: complain (Engels - Turks)

tom will complain.
tom şikayet edecek.

don't complain.
Şikayet etmeyin.

i hate to complain.
Şikayet etmekten nefret ediyorum.

i can't complain.
Şikayet edemiyorum.

all you do is complain!
tüm yapabileceğin şikayet etmektir.

i shouldn't complain.
Şikayet etmemeliyim.

she does nothing but complain.
o, şikayet etmekten başka bir şey yapmaz.

i'm sure tom will complain.
tom'un şikayet edeceğinden eminim.

when they are afflicted, they complain,
başı derde düştü mü sızlanır durur.

don't your neighbors ever complain?
komşuların hiç şikayet etmiyor mu?

i have nothing to complain about.
Şikayet edecek bir şeyim yok.

what do you have to complain about?
ne hakkında şikayet etmeniz gerekiyor?

i've never been one to complain.
asla şikayet eden biri olmadım.

he does nothing but complain all day long.
bütün gün şikayet etmekten başka bir şey yapmadı.

farmers always complain about the weather.
Çiftçiler sürekli havadan şikayet eder.

i mean, they complain about it all the time.
yani, her zaman bu konudan yakınıyorlar.

i'm going to complain to the manager.
yöneticiye şikayet edeceğim.

article 26right to complain to the european ombudsman
madde 26avrupa ombudsmanı’na şikayette bulunma hakkı

there are many housewives who complain about high prices.
yüksek fiyatlardan şikayetçi olan bir sürü ev kadını vardır.

"why would you complain about getting free paper?"
"bedava kağıt almaktan neden şikayetçisin?"