Je was op zoek naar: confide (Engels - Turks)

i confide my cause unto allah.
ben de işimi allah'a bırakıyorum.

i confide my cause unto allah. lo!
ben işimi allah'a bırakıyorum.

don't worry. you can confide in me.
merak etme. bana güvenebilirsin.

confide my affair unto god; verily god is the beholder of his bondmen.
ben de işimi allah'a bırakıyorum. Şüphesiz allah, kulları pek iyi görendir."

you confide to them affection, but i am most knowing of what you have concealed and what you have declared.
ben, sizin gizlediklerinizi ve açığa vurduklarınızı bilirim.

meanwhile, my mother and i is the only person who knows about the fund because my father always confide in me.
bu esnada fonu bilen sadece ben ve annem vardı çünkü babam her zaman bana güvenirdi.

and they will confide regret when they see the punishment; and they will be judged in justice, and they will not be wronged
aralarında adaletle hükmedilmiştir. asla zulme uğratılmazlar!

and anon ye shall remember that which am telling you. confide my affair unto god; verily god is the beholder of his bondmen.
yakında, size neler dediysem, anlıyacak, hatırlıyacaksınız onları ve ben, işimi allah'a ısmarladım; şüphe yok ki allah, kullarını görür.

but they will [all] confide regret when they see the punishment; and we will put shackles on the necks of those who disbelieved.
azabı gördüklerinde içlerinde pişmanlık duyarlar. İnkarcıların boyunlarına prangalar vurmuşuzdur.

and ye will remember what i say unto you. i confide my cause unto allah. lo! allah is seer of (his) slaves.
yakında, size neler dediysem, anlıyacak, hatırlıyacaksınız onları ve ben, işimi allah'a ısmarladım; şüphe yok ki allah, kullarını görür.

but she also confides that she knows that members of the taliban are actually sms-ing votes in for her.
ama aynı zamanda taliban üyelerinin kendisi için sms oyları gönderdiğini bildiğini gizlice açıklıyor.