Je was op zoek naar: consequence (Engels - Turks)

consequence
sonuç

risk consequence:
risk sonucu:

c-as a consequence,
c-nİhayet,

he does not fear the consequence.
(allah, asla) bunun sonucundan korkmaz.

and he fears not its consequence.
(allah, asla) bunun sonucundan korkmaz.

and he feared not the consequence thereof
Öyle ya, allah bu işin sonundan korkacak değil ya.

there may also be a positive consequence.
yaşanan istikrarsızlığın olumlu bir sonucu da var.

and as a consequence, people chose it.
ve sonuç olarak da, insanlar seçiyor.

but there's this consequence out there.
fakat bunlarin boyle bir sonucu var.

that's not necessarily a bad unintended consequence.
bu aslında kötü bir tesadüfi sonuç değil.

say: "each one awaits the consequence; so you wait.
de ki: "hepimiz beklemekteyiz, siz de bekleyedurun.

as a consequence, conclusions about what works can differ.
dolayısıyla neyin sonuç verdiğine ilişkin varılan sonuçlar değişebilmektedir.

possible consequences:
muhtemel sonuçlar: