Je was op zoek naar: constructing (Engels - Turks)

they're constructing a bridge over the river.
nehrin üzerine bir köprü yapıyorlar.

a turkish investor is constructing a hospital in skopje.
bir türk yatırımcı Üsküp'te bir hastane inşa ediyor.

devices for constructing such paraboloids are known as rotating furnaces.
devices for constructing such paraboloids are known as rotating furnaces.

the united kingdom is constructing its first desalination plant in east london.
su sıkıntıları güney avrupa’yla sınırlı değildir.

there have been many different attempts at constructing an ideal theory of gravity.
İdeal bir kütle çekim teorisi oluşturmak için farklı teşebbüsler olmuştur.

more than 3.5m euros are being be spent in constructing the new university city.
yeni Üniversite kent'in inşası için 3,5 milyon avrodan fazla para harcanıyor.

constructing the projects with high living standards, okkalar insaat pays attention to many dynamics.
okkalar İnşaat yaşam standartları yüksek projeler inşa ederken birçok dinamiğe de özen göstermektedir.

a mole's software for constructing models of its world will be customized for underground use.
bir köstebeğin dünyayı modelleyen yazılımı, yeraltı kullanımı için uyarlanmış olur.

* grainger, john d. "seleukos nikator: constructing a hellenistic kingdom".
* grainger, john d. (1990) "seleukos nikator: constructing a hellenistic kingdom".

although the country began constructing highways more than a decade ago, bih has built only 72km of roads.
Ülke otoyol inşasına başlayalı 10 yıldan uzun bir zaman geçmesine rağmen, bh sadece 72 kilometre yol inşa etti.

a study will establish the feasibility of constructing the power plants with a total capacity of 1,636 megawatts.
yapılacak bir çalışmayla toplam 1636 megawatt'lık kapasiteye sahip elektrik santrallerini inşa etmenin fizibilitesi belirlenecek.

albanian artist saimir strati has entered the guinness book of world records by constructing a large mosaic out of bottle corks.
arnavut sanatçı saimir strati, şişe mantarlarından büyük bir mozaik inşa ederek guinness rekorlar kitabı'na girdi.

during the second leg, two workers constructing her stage at stade vélodrome in marseille were killed when the roof of the stage collapsed.
İkinci ayak sırasında marsilya'da stade vélodrome konserinin sahnesini inşa eden iki işçi, sahnenin çatısı çökünce öldü.

it's extremely difficult if it's constructed correctly, and there are techniques of constructing iconic imagery.
eğer doğru bir şekilde yapılandırılırsa gerçekten zor. ve ikona betimlemelerini yapılandırmanın teknikleri vardır..

and you know the biggest hurdle for me, in doing what i do, is constructing my performance so that it's prepared and unprepared.
ve benim bu yaptığımla ilgili en büyük engel, performansımı oluşturmaktır, hazır olan ve olmayan kısımları vardır.

and that's because the brain is constructing representations of things that are correlated in little moments of time and that relate to one another in little moments of successive time.
Çünkü beyin, küçük anlarla ilintili ve süregiden zamanın kısa anlarında birbirleriyle ilişkili şeylerin temsillerini oluşturur.

"we agreed to co-operate in constructing common enterprises and establishing permanent economic relations," the turkmen leader added.
türkmen lider, "ortak kuruluşlar inşa etme ve kalıcı ekonomik ilişkiler kurmada işbirliği yapma konusunda anlaştık," dedi.

during a visit to skopje in early march, lukoil first vice president dimitry nikolaevich tarasov confirmed his company's interest in buying the ohis chemical factory and constructing petrol stations.
mart ayı başında Üsküp'e yaptığı ziyarette lukoil birinci başkan yardımcısı dimitry nikolaeviç tarasov, lukoil'in ohis kimya fabrikasını satın almak ve benzin istasyonları inşa etmek istediğini doğruladı.

a variety of methods for isolating the motifs have been developed, but all are based on identifying short highly conserved patterns within the larger alignment and constructing a matrix similar to a substitution matrix that reflects the amino acid or nucleotide composition of each position in the putative motif.
motifleri bulmak için çeşitli yöntemler geliştirilmiştir, bunların hepsi, büyük bir hizalama içinde yer alan, çok korunmuş, kısa dizi örüntüleri (motifleri) bulmaya, sonra da bulunan motifin her pozisyonundaki nükleotit veya amino asit bileşimini yansıtan, substitusyon matrisine benzer bir matris inşasına dayalıdır.

kale is an archeological site that albanians contested in attempting to prove their alleged illyrian, and therefore native, origins, while medziti is known for spearheading the vahabbi overtake of five mosques and constructing three mosques of questionable legality.
kale, arnavutların İliryalı ve bu nedenle yerli olan kökenlerini kanıtlama çabasıyla karşı çıktıkları bir arkeoloji sahasıyken, meciti de vahabilerin beş camiyi ele geçirmesi ve hukuka uygunlukları şaibeli olan üç caminin inşasına liderlik etmekle tanınıyor.