Je was op zoek naar: convictions (Engels - Turks)

she always stands up for her convictions.
o her zaman inançlarını savunur.

only a few of the cases have ended in convictions.
bu davaların sadece birkaç tanesi hükümle sonuçlandı.

lisa's political convictions are generally socially liberal.
lisa, genellikle sosyal liberal politik görüşlere sahiptir.

the process wrapped up with 12 convictions and stiff sentences.
süreç sonunda 12 kişi suçlu bulundu ve ağır cezalara çarptırıldı.

with these trials and convictions i will never find my son."
bu davalar ve hükümlerle oğlumu asla bulamayacağım." dedi.

an appeals court overturned their convictions several months later.
aylar sonra bir temyiz mahkemesi mahkumiyet kararlarını bozdu.

habits, certainties, convictions, exclamation marks, paradigms, dogmas.
alışkanlıklar, kesinlikler, inançlar, ünlem işaretleri, paradigmalar, dogmalar.

the libyan supreme court later overturned the convictions, ordering a retrial.
daha sonra libya anayasa mahkemesi kararı bozarak yeniden yargı talimatı verdi.

their 1994 convictions for collaborating with the banned kurdistan workers party were later overturned.
eski milletvekilleri 1994'te yasadışı pkk örgütü ile işbirliği yaptıkları gerekçesiyle mahkum edilmiş, bu karar daha sonra temyiz edilmişti.

the ec will increasingly expect convictions, rather than only arrests and extended investigations, he said.
başkan, ak'nin yalnızca tutuklamalar ve uzun soruşturmalardan çok ceza verilmesini bekleyeceğini de belirtti.

the government is working to address human trafficking and sex exploitation, but convictions are another matter.
hükümet insan kaçakçılığı ve cinsel sömürüye çözüm bulmaya çalışmasına karşın, mahkumiyetler başka bir sorun.

he also believes their convictions are a "difficult obstacle on ukraine's path to the european union.
tutuklu kalmalarının "avrupa birliği'ne ukrayna'nın yolunda zor bir engel inancı olduğuna inanmaktadır.

macedonia advanced to tier 1 from tier 2 for increased human trafficking-related convictions. [reuters]
makedonya, insan kaçakçılığıyla ilgili mahkumiyetlerin artmasıyla 1. kademeden 2. kademeye yükseldi. [reuters]

the government, however, reported no convictions or sentencing of government officials complicit in human trafficking," the report said.
ancak hükümet, insan kaçakçılığında işbirliği yapan hükümet yetkilileri hakkında hiçbir hüküm veya hapis cezası bildirmemiştir." ifadesi yer alıyor.

the state security court upheld the 1994 convictions of human rights award winner leyla zana and three other activists. [afp]
devlet güvenlik mahkemesi, insan hakları ödüllü leyla zana ve diğer üç eylemciye 1994 yılında verilen cezaları onayladı. [afp]

conviction
kanaat