Je was op zoek naar: defray (Engels - Turks)

city authorities hope the new fleet will win them back, helping to defray the cost of the overhaul.
kent yetkilileriyse, yeni filonun bu insanları geri kazanarak taşımacılık masraflarının kısılmasına yardım etmesini umuyorlar.

but the ripple effects of this are going to go out into our politics. one of the people that i met with was a former assistant secretary of defense for ronald reagan, and he put it this way: "i like these systems because they save american lives, but i worry about more marketization of wars, more shock-and-awe talk, to defray discussion of the costs.
endişe duymaktadırlar. bir pilotun bana tanımladığı gibi, uzaklardan düşman birliklerini yok etmek, "tıpkı bir bilgisayar oyunu gibidir". grand theft auto oynayan herkes bilir ki, yüzyüze asla yapamayacağımız şeyleri, sanal dünyada yapabiliriz. dolayısıyla, benden şu anda duyduğunuz şey, teknolojik devrimlerin bir diğer tarafı daha olduğudur, ve bu, bugünümüzü şekillendirir ve muhtemelen savaşların geleceğini de şekillendirecektir.