Je was op zoek naar: drinking at work with my client (Engels - Turks)

but i have an appointment with my client tomorrow.
fakat yarın müvekkilim ile bir randevum var.

i work with him.
onunla çalışıyorum.

i work with pattern.
ben şekillerle çalışırım.

i like to work with tom.
tom ile çalışmayı seviyorum.

i can't work with tom.
tom'la çalışamam.

well, you work with the community.
toplumla çalışmanız gerekiyor.

"we work with state hospitals.
setimes'a konuşan gavranoviç, "biz devlet hastaneleriyle çalışıyoruz.

tom never discusses his work with mary.
tom işini mary ile asla tartışmaz.

"work with us for their benefit.
"onların iyiliği için bizimle birlikte çalışın.

a minimal program to work with scanner.
tarayıcı ile çalışan küçük bir program.

ethnic albanian police will work with eulex.
etnik arnavut polis teşkilatı ise eulex ile birlikte çalışacak.

these functions are intended to work with mhash.
mhash functions

i work with a fabulous illustrator called nick dragotta.
Çok yetenekli bir çizer nick dragotta ile çalışıyorum.

he will work with deputy prime minister ivica dacic.
divaç, başbakan yardımcısı İvica daciç'le birlikte çalışacak.

alice returned home early from work with a severe headache.
alice şiddetli bir baş ağrısı yüzünden işten eve erken döndü.

i work with kind of estimation, shuffle tracking -- ah, good.
Çalışma yöntemim bir çeşit hesaplama. karıştırmayı izleme -- oh, güzel.

enable fast dcc send (might & not work with all clients)
hızlı dosya gönderimini etkinleştir (tüm istemcilerle & çalışmayabilir)

*"at work with grotowski on physical actions" by thomas richards, london: routledge, 1995.
* "at work with grotowski on physical actions" by thomas richards, london: routledge, 1995.

he works with me at the office.
o, ofiste benimle birlikte çalışır.

but the scheme works with any primes.
fakat yöntem herhengi bir asal sayıyla çalışır.