Je was op zoek naar: evaporates (Engels - Turks)

water evaporates when it is heated.
su ısıtıldığında buharlaşır.

and as it evaporates, it will knit itself together, forming seams.
su buharlaştıkça, birbirine yapışarak, dikişler oluşturacaktır.

and the reason it feels cold is because it evaporates 25 times faster than water.
soğuk hissettirmesinin nedeni sudan yirmibeş kat daha hızlı buharlaşıyor olması.

in unused flats, this water evaporates over time, causing a foul smell to the flat.
kullanılmayan dairelerde bu suyun zamanla buharlaşması nedeniyle daire için pis koku yayılabilmektedir.

and then you detach the protein and you get this film, as the proteins find each other as the water evaporates.
sonra proteini ayırıyorsunuz ve bu filmi elde ediyorsunuz. su buharlaşınca proteinler birbirlerini buldukları için.

karamanlis, meanwhile, has been searching for coalition partners in case the one-seat nd majority evaporates.
bu arada karamanlis de bir sandalyelik nd çoğunluğunun yok olması durumuna karşı koalisyon ortakları arıyor.

i asked him, "how can you create and measure something which evaporates -- in other words, happiness?"
sorum şuydu buhar olup uçabilecek bir şeyi yani mutluluğu yaratmayı ve ölçmeyi nasıl başarıyorsunuz?

"of course not. for me," i'm thinking, "this is tucked in some small solid, but the moment it evaporates, it's merged with the whole."
"benim için elbette hayır" diye düşündüm "bu katı ve küçük bir kalıba tıkılmıştır ama zaman onu buharlaştıran şeydir. ve o tamamı ile bütünleşmiştir."