Je was op zoek naar: everyday wake up 7:30 but get out of bed at 7:45 (Engels - Turks)

get out of bed!
yataktan çok.

mom says you should get out of bed.
annem yataktan kalkmak gerektiğini söylüyor.

the old woman is too weak to get out of bed.
yaşlı kadın yataktan çıkamayacak kadar çok zayıf.

luke massella: i was really sick. i could barely get out of bed.
luke massella: gerçekten çok hastaydım. yataktan bile çıkamıyordum.

most people have great disinclinations to get out of bed early, even if they have to.
İnsanların çoğu bunu yapmak zorunda olsalar bile yataktan erken kalkma konusunda çok isteksizdirler.

before i get out of bed, i spend a little time thinking about what i'll be doing the rest of the day.
yataktan çıkmadan önce günün geriye kalanında ne yapacağım hakkında düşünerek biraz zaman harcarım.

in march 2005, various newspapers reported that family and friends were shocked by the progression of his illness, and that he was sometimes unable to get out of bed.
mart 2005 tarihinde gazeteler, sanatçının hastalığı nedeniyle ailesinin şok olduğunu ve heston'un kimi zaman yataktan çıkmakta zorlandığını yazdılar.

finally, i would schedule -- all my major surgical cases, i was scheduling them for 12, one o'clock in the afternoon, because i couldn't get out of bed before about 11 o'clock.
sonunda, tüm büyük cerrahi vakalarımın randevularını düzenlemeye başladım, onları 12, öğleden sonra bir'e planlıyordum çünkü saat 11'den önce yataktan çıkamıyordum.