Je was op zoek naar: for you (Engels - Turks)

for you
senin icin

good for you.
senin için iyi.

alas for you!
allah'ın sözü gerçektir."

i live for you
ben sana yaşarım

i came for you.
senin için geldim.

i’ll for you
Öldüğüm

that's for you.
o senin için.

im waiting for you
seni bekliyorum

i blush for you.
senin adına utanıyorum.

no sugar for you?
Şeker almıyor musun?

i'm here for you.
ben senin için buradayım.

i waited for you too
seni cok bekledim

i was waiting for you.
ben de seni bekliyordum.

he's too old for you.
o senin için çok yaşlı.

i'm here for you, tom.
senin için buradayım, tom.

more homework assignment for you.
size bir başka ödev daha.

i can't steal for you.
senin için çalamam.

'good tidings for you today!
kendilerine: “bugün size müjdeler olsun!

setimes: what's next for you?
setimes: yeni projeleriniz neler?