Je was op zoek naar: g7 (Engels - Turks)

and so we set it up, and we called ourselves the g7.
bunu düzenledik ve kendimize g7 adını verdik.

we've seen this in terms of the g20 usurping very rapidly the position of the g7, or the g8.
bunu g7'nin veya g8'in yerini alan g20'deki durumda gördük.

simic said it was the first by the leader of a g7 member since the declaration of serbia's independence from its union with montenegro in 2006.
simiç, bunun sırbistan'ın 2006 yılında karadağ'la birliğinden ayrılıp bağımsızlık ilan etmesinden beri bir g7 üyesinin lideri tarafından gösterilmiş bu tarzdaki ilk davranış olduğunu söyledi.

the financial action task force (on money laundering) (fatf), also known by its french name, "groupe d'action financière" (gafi), is an intergovernmental organization founded in 1989 on the initiative of the g7 to develop policies to combat money laundering.
kara paranın aklanmasının Önlenmesine İlişkin mali Çalışma grubu ya da fatf ("financial action task force on money laundering"), 1989 yılında g-7 ülkeleri (abd, japonya, almanya, fransa, İngiltere, İtalya ve kanada) tarafından oecd bünyesinde kurulmuştur.