Je was op zoek naar: get me over there (Engels - Turks)

look over there.
oraya bak.

just wait over there.
biraz bekleyin

what is over there?
oradaki nedir?

he's over there.
kendisi şurada oturuyor.

i saw it over there.
onu orada gördüm.

can we go over there?
oraya gidebilir miyiz?

let's swim over there.
orada yüzelim.

he is playing over there.
o orada oynuyor

i'm parked over there.
oraya park ettim.

a form appeared from over there.
oradan bir şekil ortaya çıktı.

how is the weather over there?
hava nasıl oarlarda

there's history over there.
orda bir tarih var.

ask at the police box over there.
oradaki polis kulübesinde sorun.

who is the girl standing over there?
orada duran kız kimdir?

good. nice. and you can sit over there.
güzel. Şuraya oturabilirsin.

those minarets are beautiful over there.
o minareler orada güzeldir.

"i had a fast food restaurant over there.
setimes'a konuşan Şan, "orada bir fast-food restoranım vardı.

unemployment! there are no jobs over there!
İşsizlik, orda ne iş var, ne bir şey var.

there is no water, nothing over there!
orda su yok, bir şey yok.