Je was op zoek naar: go look at the fuse box (Engels - Turks)

look at the cat.
kediye bak.

look at the merchandise
mala bak mala

look at the blackboard.
tahtaya bakın.

now, look at the guy.
Şimdi bu adama bakın.

but look at the arrows.
fakat oklara bakınız.

i will go and take a look at the house.
eve bir göz atmak için gideceğim.

and now look at the chart.
Şu grafiğe bakın.

i mean, look at the elephant.
diye cevap verdiler, "file bakın,

go to the website. look at the audit results.
ekranda yazılı internet sayfasına gidin ve

let's go up and take a look at the himalayas.
gelin şimdi de himalayalara bir göz atalım.

let's look at the development side.
Şimdi de işin ilerleme kısmına bakalım.

and i look at the logo -- okay, good.
ve logonuza bakıyorum -- tamam, güzel.

look at, look at the united states.
bakın, abd'ye bakın.

but look at the other three lines.
fakat diğer üç çizgiye bakınız,

kb: look at the road, look at the road.
kb: yola bak, yola bak.

but let's look at the good news again.
tekrar iyi tarafından bakalım.

look at the pictures these data sets print.
bu veri setlerinin oluşturduğu resimlere bakın

so we go. we look at the tooling. we look at how that is produced.
ve devam ediyoruz. aletleri gozden geciriyoruz. bunun nasil uretildigini gozlemliyoruz.

look at the innocence. look at the beauty in it.
masumiyete bakın. bundaki güzelliğe bakın.

-let's take a look at the dried timbers.
-kurumuş kerestelere bakalım.