Je was op zoek naar: grading of quality of evidence (Engels - Turks)

quality of life
yaşam kalitesi

quality of service
hizmet kalitesi

quality of material used
kullanılan malzeme kalitesi

check of quality records
kalite kayıtlarının kontrolü

and i give lots of evidence.
ve bir sürü kanıt gösteriyorum.

promoting quality of work and life
Çalışma ve yaşam kalitesini iyileştirme

four of the defendants were acquitted for lack of evidence.
dört sanık ise delil yetersizliğinden beraat etti.

it's a question of quality.
bu bir kalite meselesi.

the quality of the pictures is fine.
pen e-p1 ile çekilen fotoğrafların kalitesi gayet güzel.

procedure of check of quality records
kalİte kayitlarinin kontrolÜ prosedÜrÜ

remoteness affects the quality of education.
uzaklık eğitimin kalitesini etkiler.

image quality of the casio ex-fh20
casio ex-fh20 kamera görüntü kalitesi

couldn't find a shred of evidence.
ufacık bir kanıt bile bulamadılar.

ask the children of israel how many a sign of evidence we have given them.
sor İsrail oğullarına, onlara nice apaçık deliller getirdik.

the police assembled a lot of evidence against him.
polis onun aleyhinde birçok kanıt topladı.

"we have so much to do in the area of quality of products, of standards.
lazar, "Ürünlerin kalitesi, standartlar alanında yapmamız gereken pek çok şey var.

six people were arrested but released for lack of evidence.
altı kişi tutuklanmasına karşın delil yetersizliğinden serbest bırakıldı.

in its verdict, the court cited a lack of evidence.
mahkeme karara gerekçe olarak delil yetersizliğini gösterdi.

piperovic was detained briefly and then released for lack of evidence.
olayın ardından piperoviç kısa süreli göz altına alınmış, ancak delil yetersizliğinden serbest bırakılmıştı.

a fifth person was acquitted earlier this year for lack of evidence.
dava kapsamında yargılanmakta olan beşinci bir kişi de, bu yılın başlarında kanıt yetersizliğinden ötürü serbest bırakılmıştı.