Je was op zoek naar: hanging (Engels - Turks)

hanging
asarak idam

hanging up
kapatılıyor

hanging up...
kapatılıyor... @ info: status

hanging punctuation
noktalama işaretleri

line busy. hanging up...
hat meşgul. kapatılıyor...

hanging out with friends
eve geri aldım

i like hanging out here.
burada takılmayı seviyorum.

we're just hanging out.
sadece takılıyoruz.

i miss hanging out with you.
seninle takılmayı özlüyorum.

his life is hanging by a thread.
hayatı pamuk ipliğine asılı.

hanging folder - 9/ 16 x 2 "
hanging folder - 9/ 16 x 2 "

hanging out with him isn't interesting.
onunla takılmak ilginç değil.

behram was executed in 1840 by hanging.
behram 1840'ta idam edilmiştir.

i don't enjoy hanging out with him.
onunla takılmaktan hoşlanmıyorum.

a crystal chandelier was hanging over the table.
bir kristal avize masanın üzerinde asılıydı.

tom and mary didn't feel like hanging out together.
tom ve mary'nin canları birlikte takılmayı istemedi.

several guys were hanging around in front of the bar.
barın önünde çok sayıda acayip kılıklı tipler takılıyordu.

yeah, i was hanging out with some google guys last night.
evet, geçen gece birkaç google elemanıyla takılıyordum.

we nearly went extinct. we were hanging on by our fingernails.
soyumuz tükenmek üzereydi. tırnağımızla tutunuyorduk.

for six years, i've been hanging out with these guys.
6 yıldır, bu çocuklarla takılmaktayım.