Je was op zoek naar: he never turns up without making a fuss (Engels - Turks)

he never speaks english without making mistakes.
hata yapmadan asla İngilizce konuşamaz.

he never turns his back on a friend in need.
muhtaç arkadaşlarına asla sırtını dönmez.

stop making a fuss.
yaygara yapmayı bırak.

he cannot speak french without making a few mistakes.
fransızcayı arada hatalar yapmadan konuşamıyor.

stop making a fuss over nothing.
boşu boşuna yaygara yapmayı bırak.

tom can't speak french without making a lot of mistakes.
tom çok hata yapmadan fransızca konuşamıyor.

it also supports a non-project system just like virtualdub, where users can simply create all of their configurations and save the video directly without making a project file.
ayrıca virtualdub'daki gibi proje tabanlı olmayan bir sistemi de destekler, kullanıcılar basitçe yapılandırmalarını oluşturarak videoları proje oluşturmadan doğrudan kaydedebilir.

if there is a visible defect on the goods or packaging, to the extent it takes delivery the goods without making a reservation on the transport bill despite the fact that it is aware of the defect on the packaging or the defect on the packaging is visible, the sender shall be relieved from the responsibility thereof.
Şayet mallarda veya ambalajında görünür bir ayıp mevcut ise, taŞiyici malları, ambalajındaki ayıbı bilmesine ya da ambalajındaki ayıp görünür olmasına rağmen, taşıma senedine çekince koymadan tesellüm ederse, gÖnderen sorumluluktan kurtulur.