Je was op zoek naar: he will employ a man who can speak english (Engels - Turks)

i will employ somebody who can speak english.
İngilizce konuşabilen birini işe alacağım.

who can speak english?
kim İngilizce konuşabilir?

he can speak english and french.
İngilizce ve fransızca konuşabilir.

i can speak english.
İngilizce konuşabilirim.

i know a man who can speak french well.
fransızcayı iyi konuşabilen bir adam tanıyorum.

he can speak english, and french as well.
o, İngilizce konuşabilir, fransızca da.

i can speak english fluently.
akıcı bir şekilde İngilizce konuşabilirim.

i can speak english a little.
İngilizceyi biraz konuşabilirim.

she can speak english, of course.
o, İngilizce konuşabilir, elbette.

do you know if she can speak english?
onun İngilizce konuşabilip konuşamadığını biliyor musun?

everybody knows she can speak english well.
onun İngilizceyi iyi konuşabildiğini herkes biliyor.

do you know whether she can speak english?
onun İngilizce konuşup konuşamadığını biliyor musun?

tom can speak french almost as well as he can speak english.
tom fransızcayı neredeyse İngilizceyi konuşabildiği kadar iyi konuşabilir.

tom is a man who can be trusted.
tom güvenilebilir bir insandır.

i need someone who can speak french.
fransızca konuşabilen birine ihtiyacım var.

i have three friends who can speak french.
fransızca konuşabilen üç arkadaşım var.

is there anyone here who can speak french?
burada fransızca konuşabilen biri var mı?

he's a man who doesn't make mistakes.
hata yapmayan bir insandır.

i am a man who can't stand being alone.
yalnız olmaya dayanamayan bir erkeğim.

i know a man who speaks french.
fransızca konuşan bir adam tanıyorum.