Je was op zoek naar: i always have the same question for you (Engels - Turks)

i have one question for you.
senin için bir sorum var.

he always asks the same question.
o her zaman aynı soruyu sorar.

i have one final question for you.
senin için bir final sorum var.

i asked tom the same question.
tom'a aynı soruyu sordum.

i have a question for you: are you religious?
size bir sorum var: dindar mısınız?

i have the same trouble as you had.
senin yaşadığınla aynı sorunum var.

i'll have the same.
aynısını alacağım.

i might ask the same question again.
aynı soruyu tekrar sorabilirim.

based on these findings, i have a question for you.
bu bulgulara dayanarak size bir soru yönelteyim.

i have some questions for you.
senin için bazı sorularım var.

i suspect a lot of people here have the same question i have.
buradaki pek çok insanında benim kafamdaki soruyu sorduğunu düşünüyorum

i always have coffee and toast for breakfast.
ben her zaman kahvaltıda kahve ve tost alırım.

i have three questions for you.
senin için üç sorum var.

i always have two cups of coffee in the morning.
ben sabahleyin her zaman iki fincan kahve içerim.

i always have a look at the newspaper before breakfast.
kahvaltıdan önce her zaman gazeteye göz atarım.

chris anderson: one question for you.
chris anderson: bir soru

i have the same dictionary as your brother has.
kardeşinin sözlüğünün aynısından bende de var.

chris anderson: question for you, kwabena.
chris anderson : sana bir soru, kwabena.

i have the same number of books as he has.
onun sahip olduğu kadar kitaba sahibim.

i always have to wear a tie because of my job.
İşimden dolayı her zaman kravat takmak zorundayım.