Je was op zoek naar: i didn't want to (Engels - Turks)

i didn't want to be seen.
görülmek istemedim.

i didn't want milk.
ben süt istemedim.

i didn't want this to happen.
bunun olmasını istemedim.

tom didn't want to stay.
tom kalmak istemedi.

i didn't want to get up early.
erken kalmak istemedim.

and i didn't want to be a colorist.
ve ben renk sanatçısı olmak istemedim.

i didn't really want to see tom today.
bugün tom'u gerçekten görmek istemedim.

he didn't want to sell the book.
kitabı satmak istemedi.

and i didn't want one, frankly.
ve doğruyu söylemek gerekirse ben istemiyordum.

i didn't want to be a stylist in this way.
bu şekilde bir stilist olmak istemedim.

i loved you but you didn't want to be friends
seni sevdim ama arkadaş olmak istemedin

i didn't want to lecture or have just book reading.
sadece konu anlatmak ya da kitap okumak istemedim.

i didn't really want to, from the previous adventure.
Önceki tecrübemden dolayı, gerçekten de istemiyordum.

i didn't want to go with this ruthless predator image.
acımasız avcı imajını kullanmak istemedim.

tom didn't want to break mary's heart.
tom mary'nin kalbini kırmak istemiyordu.

i didn't want to catch a cold, so i didn't go skiing.
Üşütmek istemedim, bu yüzden kayak yapmaya gitmedim.

t: i want to change my life!
Öğretmen: hayatımı değiştirmek istiyorum.

i didn't want to spend any more time trying to convince tom to study french.
tom'u İngilizce çalışmaya ikna etmeye çalışmak için daha fazla zaman harcamak istemedim.

i didn't want to take my shirt off to show you, but i can tell you it's on.
size göstermek için gömleğimi çıkarmak istemiyorum ama bilin ki şu anda aktif.

t: i want to speak perfect english.
Öğretmen: mükemmel İngilizce konuşmak istiyorum.