Je was op zoek naar: i do not understand (Engels - Turks)

i do not understand
anlamiyorum

i do not understand.
anlamadım.

i do not understand you.
seni anlamıyorum.

i do not understand what you say
sen neden bana yazdın

you do not understand me
sen beni anlamiyorsun

but they do not understand.
hayır; farkında değiller.

nay, they do not understand.
hayır, (bu verdiğimiz dünya ni'metleri, onlar için bir imtihandır, fakat onlar) farkında değiller.

they do not understand anything
tip tip bu ne diye bakarlar.

but most men do not understand.
[17,172; 12,103; 6,116]

hence, they do not understand.
artık onlar anlamazlar.

even then you do not understand."
aklınızı kullanıp bunu anlamaz mısınız?”

i do not understand why faruk lied to me
faruk bana yalan neden anlamıyorum

and yet most men do not understand.
ama insanların çokları bilmiyorlar."

but most of them do not understand:
[10,20; 13,7.27; 17,90-59; 26,4] {km, matta 16,1; markos 8,11}

i do not understand if the greenery is abundant.
yeşillik mi bol anlamadım.

no matter how much i consider it i do not understand.
ona ne kadar dikkat edersem edeyim anlamıyorum.

cooper: i do not understand this distinction between technical and political.
cooper: teknik ve siyasi arasındaki farkı anlamıyorum.

i do not understand numbers, i do not understand the telephone, but it's the only plan i have.
sayılardan anlamıyordum; telefondan anlamıyordum, ama tek planım da buydu.