Je was op zoek naar: i want all of my lasts to be with you (Engels - Turks)

and i want my music to be with you."
"ve bende müziğimin seninle olmasını istiyorum"

i want to be with yout
seninle olmak istiyorum

i like to be with you.
seninle olmayı seviyorum.

i am glad to be with you.
seninle birlikte olduğuma memnunum.

it's a lot of fun to be with you.
sizinle olmak çok eğlenceli.

we want to be with you and across from you.
sizin yanınızda ve karşınızda olmak istiyoruz.

i want all of the furniture taken to our house right away.
bütün mobilyanın derhal bizim eve götürülmesini istiyorum.

and i want all of you to imagine a little girl holding a dead blue spinach plant.
sizden, ölü mavi bir ıspanak bitkisini elinde tutmakta olan küçük bir kız hayal etmenizi istiyorum.

they will call out to them, ‘did we not use to be with you?’
(münafıklar) onlara seslenirler: "biz de sizinle beraber değil miydik?"

i want to show you this last clip because it's going to be my last goodbye.
bu son klipten sonra sizlere veda edeceğim.

miliband added, "the international community needs to be with you every step of the way.
miliband, "uluslararası toplumun yolun her adımında sizinle olması gerekir.

they will call out to them, ‘did we not use to be with you?’ they will say, ‘yes!
"biz sizinle birlikte değil miydik?" diye onlara seslenirler.

i want to share some of that story with you, but also some of my ideas around change and the role of social movements in creating change in muslim-majority societies.
bu hikayenin birazını sizinle paylaşmak istiyorum, fakat ayrıca değişimle ilgili bazı fikirlerimi ve sosyal hareketlerin değişimi yaratmadaki rolünü müslüman çoğunluklu toplumlarda.

if i carry on living as i am now, i'm just not going to end up where i want to be in five years, or 10 years, or at the end of my life."
eğer bu şekilde yaşamaya devam edersem, olmak istediğim yere değil beş-on sene sonra, ömrümün sonunda bile varamayacağım."

but the beauty is it's all going through the internet, so you get all of these really cool features -- like you can say, i want these people to be able to call me only during these hours.
fakat işin güzelliği tüm bu olan bitenin internet üzerinden olmasıdır, yani tüm bu güzel özellikleri -- örneğin, ben şu şahısların bana şu saatlerde ulaşabilmesını istiyorum diyebilirsiniz

"this should be an example to all of my young colleagues," milic said. "they have to be persistent, follow the latest developments in medicine, publish their works, and attend medical conferences."
"bu bütün genç meslektaşlarıma örnek olmalı." diyen miliç şöyle devam etti: "tutarlı olmalı, tıptaki en son gelişmeleri takip etmeli, çalışmalarını yayınlamalı ve kongrelere katılmalılar."

"i strongly wish that in the next months i will be able to be with you in person to celebrate the success in the negotiation and the reunification of your country," he said. (famagusta gazette - 02/10/10; ap, xinhua - 01/10/10)
barroso, "Önümüzdeki aylarda, ülkenizin müzakereleri ve yeniden birleşmesinde kazanılan başarıyı kutlamak için sizinle bizzat bir araya gelmeyi şiddetle arzuluyorum." dedi. (famagusta gazette - 02/10/10; ap, xinhua - 01/10/10)