Je was op zoek naar: i will check again in the morning (Engels - Turks)

i left in the morning.
sabahleyin ayrıldım.

we'll talk again in the morning.
sabahleyin tekrar konuşacağız.

i leave in the morning.
sabahleyin giderim.

in the morning
sabah

i need them in the morning."
sabaha lazım olacak."

i'll do it in the morning.
onu sabah yapacağım.

wake up in the morning
sabah uyandır

4 am in the morning.
saat sabahın dördü.

el kheir in the morning
sabah el kheir

he got up in the morning.
o, sabah kalktı.

and i will raise it again in three days.
ve onu üç günde tekrar kaldıracağım.

get up early in the morning.
sabah erken kalk.

then those charging in the morning
(ansızın) sabah baskını yapanlara,

birds sing early in the morning.
kuşlar sabah erken öterler.

and in the morning they asked forgiveness.
seher vakitlerinde af dilemekteydi onlar.

in the morning, i am born again."
ve gündüzleri yeniden diriliyorum" dedi.

it became quiet again in the forest.
ormanda ortalık tekrar sessiz oldu.

it's two o'clock in the morning.
saat sabah ikidir.

it's eight o'clock in the morning.
sabah 08:00.

then celebrate the praises of thy lord again and again, and glorify him in the evening and in the morning."
rabbini çok an. akşam-sabah tespih et!"