Je was op zoek naar: inspected (Engels - Turks)

features to be inspected
kontrol edİlecek Özellİkler

we inspected government buildings.
hükümet binalarını inceledik.

a serviceman inspected our furnace.
bir servis elemanı bizim fırını denetledi.

we inspected schools and private residencies.
okulları ve özel mülkleri inceledik.

we inspected medical centers and food warehouses.
tıp merkezlerini ve gıda depolarını kontrol ettik.

during the 1990s, it was inspected nine times.
1990’lı yıllarda dokuz kez denetlenmiştir.

this report has been prepared, inspected and approved by
bu rapor gayr.

companies would also be inspected for signs of tax evasion.
Şirketler, vergi kaçırma belirtilerine göre de teftiş edilecekler.

following assembly, it should be inspected by a qualified person.
kurulum tamamlandıktan sonra enil bir kişi tarafından kontrol yapılmalıdır.

the drainage system must be capable of being easily inspected and maintained.
tahliye sisteminin kolaylıkla kontrolü ve bakımı yapılabilecektir.

there's nothing quite like being personally inspected by a whale.
bir balina tarafından şahsen incelenmek pek başka birşeye benzemez.

the specimens shall be inspected and any specimen with visible flaws shall be discarded.
numuneler, kontrol edilecek ve görünür kusura sahip numuneler ıskartaya ayrılacaktır.

then he inspected the birds, and said, “why do i not see the hoopoe?
(süleyman) kuşları gözden geçirdi ve şöyle dedi: hüdhüd'ü niçin göremiyorum?

in january 1941, peiper accompanied himmler when he inspected ravensbrück and dachau concentration camps.
1941 yılında, peiper, himmler'e eşlik ederek ravensbrück ve dachau toplama kamplarını kontrol amacıyla ziyaret ettiler.

on 23 february 2007, the ministry of defence grounded all mr2 aircraft while fuel pumps were inspected.
on 23 february 2007, the ministry of defence took the decision to ground all mr2 aircraft while investigations were carried out on fuel pumps.

visitors to the stonewall inn in 1969 were greeted by a bouncer who inspected them through a peephole in the door.
1969'da stonewall inn'i ziyaret edenler, kapının içinde bir gözetleme deliği ile onları gözden geçiren bir fedai tarafından karşılanırdı.

he inspected the birds, and said: "what is the matter that i see not the hoopoe?
(süleyman) kuşları gözden geçirdi ve şöyle dedi: hüdhüd'ü niçin göremiyorum?

(solomon) inspected the birds and said, "how is it that i cannot see the hoopoe.
(süleyman) kuşları gözden geçirdi ve şöyle dedi: hüdhüd'ü niçin göremiyorum?

previously, goods could only be inspected at border crossings during entry and customs clearance," jovanovic said.
oysa eskiden mallar yalnızca girişte ve gümrükten mal çekme sırasında sınır kapılarında denetlenebiliyordu."

for example, in 2006/07, harm reduction services in england were inspected in order to identify areas for improvement.
söz gelimi, 2006/07’de, İngiltere’de hasar azaltma hizmetleri gelişmeye aday alanların saptanması amacıyla araştırılmıştır.