Je was op zoek naar: it doesn't matter (Engels - Turks)

it doesn't matter.
bu önemli değil.

doesn't matter
farketmez

it doesn't matter so much.
o kadar çok önemli değil.

it doesn't matter, right?
Önemli değil, değil mi?

"oh, but it doesn't matter.
''hiç farketmez.

i think it doesn't matter.
sanırım bunun önemi yok.

it doesn't matter, it's spam.
Önemsiz olacak, gereksiz maillere karışacak.

ca: it doesn't really matter.
ca: aslında çok önemli de değil.

it doesn't matter what i believe.
neye inandığımın önemi yok.

"oh, somewhere. it doesn't matter."
"bilmem, bir yerlerdedir. hiç önemli değil" dedi.

"it doesn't matter where you are.
appleby da, "nerede olduğunuzun önemi yok.

no, it doesn't.
hayır, başlamaz.

i guess it doesn't matter anymore.
sanırım artık o önemli değildir.

it doesn't exist.
o yok.

okay, you can take it too. it doesn't matter
tamam o da senin olsun önemli değil

it doesn't matter to me if you take that book.
o kitabı alırsan benim için önemli değil.

are you saying this doesn't matter?
bunun önemli olmadığını mı söylüyorsun?

fifty miles, 40 miles, it doesn't matter.
80 kilometre, 65 kilometre, hiç farketmez.

no? yes? doesn't matter, it worked.
hayir? evet? farketmez. oldu.

every one. doesn't matter where you go.
hepsi. nereye giderseniz gidin.