Je was op zoek naar: leaving (Engels - Turks)

leaving loop
döngüden çıkılıyor

tom is leaving.
tom ayrılıyor.

are we leaving?
gidiyor muyuz?

i'm leaving.
ben gidiyorum.

he was leaving then.
o zaman o, gidiyordu.

are we leaving soon?
yakında gidiyor muyuz?

i'm just leaving.
sadece gidiyorum.

i am not leaving you
seni bırakmıyorum

he is leaving home now.
o, şimdi evden ayrılıyor.

what time are you leaving?
ne zaman ayrılıyorsun?

i'll be leaving now.
Şimdi gitmek üzereyim.

in fact, i'm leaving.
hatta, şimdi şu an burayı terkediyorum.

i was just leaving home then.
o zaman tam evden çıkıyordum.

did you notice tom leaving?
tom'un gittiğini fark ettin mi?

i'm leaving on sunday.
pazar günü gidiyorum.

all right. i'm leaving.
pekala. Şimdi gidiyorum.

he is leaving chicago tomorrow.
o yarın Şikago'dan ayrılıyor.

he's leaving red ink behind.
kırmızı bir iz bırakıyor.

cleaning cloth not leaving particle
partikül bırakmayan temizlik bezi

bad weather prevented us from leaving.
kötü hava gitmemizi engelledi.