Je was op zoek naar: make a tea (Engels - Turks)

make a list.
bir liste yap.

make a noise
tavış çıkarmak

make a choice.
bir seçim yap.

why make a map?
neden harita hazırlamalı?

how to make a b
habbo hotel

i must make a call.
bir çağrı yapmalıyım.

don't make a fuss.
yaygara yapma.

i have to make a call.
bir telefon görüşmesi yapmak zorundayım.

can i make a reservation?
bir rezervasyon yapabilir miyim?

don't make a mistake.
hata yapma.

anybody can make a mistake.
herkes hata yapabilir.

a tea with lemon, please.
limonlu bir çay , lütfen.

don't make a fool of him.
onu aptal yerine koyma.

i wanted to make a sequel.
bunun devamını yapmak istedim.

how to make a correct interpretation?
bunlar nasıl doğru şekilde yorumlanır?

so let's make a little test.
Şimdi küçük bir test yapalım.

i make a living playing music.
Çalgı çalarak geçimimi sağlıyorum.

one ngo -- make a point -- noticed.
bunu bir stk -make a point- fark etti.

don't make a scene in public.
herkesin önünde rezalet çıkarmayın.

we'd better make a reservation beforehand.
Önceden rezervasyon yaptırsak iyi olur.