Je was op zoek naar: my one and only (Engels - Turks)

my one and only
biricigim

my one and only love
biricik aşkım

she is my one and only.
o benim biriciğim.

if and only if
ancak ve ancak

indeed, god is the one and only god.
"(tanrı) üçtür" demeyin, sizin için hayırlı olmak üzere bundan vazgeçin.

one believes this is the one and only life.
birisi bu hayatın sadece bir defa yaşandığına,

say: he is allah, the one and only;
de ki: o allah birdir.

you are my one tue love
sen benim tek aşkımsın sal

he is one and almighty.
[21,17; 43,81; 19,90]

tom and only tom can do it.
tom ve sadece tom onu yapabilir.

the one and only dessert my son eats is chocolate cake.
oğlumun yediği bir çeşit ve tek tatlı çikolatalı pastadır.

and only him do we worship.”
"biz o'na kulluk edenleriz" deyin.

i'm six foot one, and fat.
ben 1.85'im ve şişmanım.

allah is one and the true almighty.
allah, tek ve gerçek büyüktür.

and only 16 people survived that journey.
ve bu gezide sadece 16 kişi hayatta kaldı.

if religion is the opium of the masses, then for me, music is my one and only ganja.
eğer din kitlelerin afyonuysa, müzik de benim için tek kenevir.

please choose between this one and that one.
lütfen bununla onun arasında seçim yap.

jelusic beat 30 other children from 15 countries with his song titled "you are my one and only".
jelusiç "you are my one and only/sen benim biriciğimsin" adlı şarkısıyla, 15 ülkeden katılan diğer 30 çocuğu geride bıraktı.

you follow only assumptions and only make guesses.”
ama gerçek şu ki: siz sadece kuru bir zannın ardından gidiyorsunuz düpedüz yalan atıyorsunuz.” [43,20; 16,35]

desist, it will be better for you. indeed, god is the one and only god.
allah'a ve peygamberlerine inanın, "üçtür" demeyin, vazgeçin, bu hayrınızadır.