Je was op zoek naar: never a failure always a lesson (Engels - Turks)

once a cheater always a cheater
flan cheating

i was a failure.
başaramamıştım.

so learn a lesson.
bir taraftan da müminlerin elleriyle yıktırıyorlardı.

i was always a loner.
her zaman yalnız yaşayan biriydim.

do not. this is a lesson.
dikkat et; bu kuran bir öğüttür.

but it was always a conjecture.
ama bu her zaman bir varsayımdı.

so plan b, always a plan b.
yani b planı, her zaman b planı var.

money's always a problem.
para her zaman bir sorundur.

energy is always a moral issue.
enerji her zaman ahlaki bir konu olmuştur.

in this is a lesson for whoever fears.
bu da rabbini sayacak kimselere bir ibret oldu.

so learn a lesson, o ye who have eyes!
artık ey basiret sahipleri ibret alın.

people of vision, learn from this a lesson.
artık ey basiret sahipleri ibret alın.

a lesson and a reminder for every penitent worshiper.
(bunlar,) 'İçten allah'a yönelen' her kul için 'hikmetle bakan bir iç göz' ve bir zikirdir.

so learn a lesson. o ye endued with insight!
artık ey basiret sahipleri ibret alın.

this is a lesson for those who worship (god).
bu kur'ân’da da elbette allah’a ibadet eden kimseler için bir mesaj vardır. [7,128; 40, 51; 24,55]