Je was op zoek naar: of what might have been (Engels - Turks)

that might have been true.
o, gerçek olabilirdi.

and that might have been the case.
bu böyle olmuş olabilir.

it helps us become what we might have been.
olduğumuz kişi olmamıza yardımcı oluyor.

what might happen?
ne olabilir?

i'm not sure what it was. might have been gas.
ne olduğundan emin değilim. belki de gazdır.

she might have been a little plump.
she might have been a little plump.

are you aware of what might happen?
ne olabileceğinin farkında mısın?

i don't know what tom might have done.
tom'un ne yapmış olabileceğini bilmiyorum.

they might have been able to do it earlier.
daha önce bunu yapmaları mümkün olabilirdi.

he might have lost his way.
o, yolunu kaybetmiş olabilir.

concerning what they have been doing.
kuran'ı işlerine geldiği gibi bölenlere de, kendi kitablarının bir kısmına inanıp bir kısmını kabul etmeyen yahudi ve hıristiyanlara da nitekim kitap indirmiştik; rabbine and olsun ki hepsini, yaptıklarından sorumlu tutacağız.

i ran and ran; otherwise i might have been late.
ben koştum ve koştum, aksi takdirde geç kalabilirdim.

with his support, she might have been elected mayor.
onun desteğiyle o, belediye başkanı seçilebilirdi.

i think tom might have run away.
sanırım tom kaçmış olabilir.

might its bitter burning have been what made me a poet?
onun o insanı acı acı yakışı olmasın beni şair yapan?

"the process might have its difficulties.
bekiri, "bu sürecin kendine has güçlükleri olabilir.

and what might happen at your lunch?
bu yemekte ne olabilir?

tom might have stolen mary's camera.
tom mary'nin kamerasını çalmış olabilir.

do you have any idea when those pictures might have been taken?
bu resimlerin ne zaman çekilmiş olabileceği hakkında bir fikrin var mı?

you might have heard about a problem we've been having.
yaşadığımız bir sorunu duyabilirsiniz.