Je was op zoek naar: overly comfortable (Engels - Turks)

are you comfortable?
rahat mısın?

overly fragmented land
çok sayıda parçadan meydana gelmiş arazi

tom seems comfortable.
tom rahat görünüyor.

i'm comfortable here.
burada rahatım.

i have a comfortable home.
benim rahat bir evim var.

are people comfortable? no.
İnsanlar konforlu mu? hayır.

i have a comfortable house.
rahat bir evim var.

but we're not so comfortable.
ama o kadar da rahat değiliz.

everybody feels comfortable with him.
herkes onunla birlikte rahat hisseder.

are contact lenses not comfortable?
kontakt lensler rahat değil midir?

* i feel comfortable around people.
* İnsanlar arasında kendimi rahat hissederim.

how comfortable are you with this coalition?
bu koalisyon konusunda ne kadar rahatsınız?

i feel more comfortable behind the wheel.
direksiyonun arkasında daha rahat hissediyorum.

i'm not exactly comfortable with emotions.
duygularımla ilgili tam olarak rahat değilim.

carving comfortable houses out of the mountains?
"dağlardan ustalıkla zevkli evler yontuyorsunuz."

being overly generous is his greatest fault.
aşırı şekilde cömert olması onun en büyük hatası.

to whom i made (life) smooth and comfortable!
alabildiğine imkânlar döşedim onun için.

bih's eu bid plan is overly ambitious, some say
bazılarına göre bh'nin ab üyelik süreci planı fazla iddialı

to provide high-quality and comfortable living spaces.
kaliteli ve konforlu yaşam alanları sağlamak.

tom didn't feel comfortable driving mary's new car.
tom mary'nin yeni arabasını sürerken rahat hissetmiyordu.