Je was op zoek naar: pale (Engels - Turks)

pale green
solgun yeşil

tom is pale.
tom solgun.

he looks pale.
o solgun görünüyor.

pale blue$ff9955
soluk mavi$ff9955

her face turned pale.
onun yüzü soldu.

pale, bosnia and herzegovina
pale

suddenly, her face was pale.
birdenbire onun yüzü soldu.

are you sick? you look pale.
hasta mısın? solgun görünüyorsun.

he turned pale with fright.
onun korkudan benzi attı.

tom was as pale as a sheet.
tom bir yaprak kadar solgundu.

she came to me bloated, very pale.
geldiğinde karnı davul gibi şiş ve solgun bir haldeydi.

he must be sick; he looks pale.
o, hasta olmalı; solgun görünüyor.

he turned pale the instant he saw her.
o, onu görür görmez rengi soldu.

when she heard the news, she turned pale.
haberi duyunca, benzi sarardı.

the tail is white, and the underparts pale grey.
Çoğunlukla gri ve beyaz tüylere sahiptirler.

bark green with white to pale green stripes.
kabuk yeşil ile beyaz renkli ve soluk yeşil çizgilidir.

i think you should rest a bit. you look pale.
sanırım biraz dinlenmelisin. solgun görünüyorsun.

all live in the town of pale, 16km southeast of sarajevo.
Şahısların hepsi de saraybosna'nın 16 km güneydoğusundaki pale kentinde yaşıyorlar.

despite drinking steadily all afternoon, he was still pale.
bütün öğleden sonra durmadan içmiş olmasına rağmen, hala solgundu.

baby blue is a pale tint of azure, one of the pastel colors.
bebek mavisi, mavi ve camgöbeğinin hafif tonudur, pastel bir renk olarak bilinir.