Je was op zoek naar: perplexed (Engels - Turks)

he was perplexed.
o şaşırmış.

tom looks perplexed.
tom aklı karışmış görünüyor.

i was truly perplexed.
gerçekten kafam karışmıştı.

but here's what really perplexed me.
ama benim asıl kafamı karıştıran başka.

did he not find you perplexed, and show you the way?
seni bir sapık olarak bulup doğruya iletmedik mi?

so we leave those who do not expect to meet us to wander perplexed in transgression.
ama biz, bize kavuşmayı ummayanları kendi azgınlıkları içinde körü körüne bocalamaya bırakırız.

so we let alone those who hope not for the meeting with us, wandering in their exorbitance perplexed.
ama biz, bize kavuşmayı ummayanları kendi azgınlıkları içinde körü körüne bocalamaya bırakırız.

but god will turn the joke against them and allow them to sink deeper into evil and wander perplexed in their wickedness.
(asıl) allah onlarla alay eder ve taşkınlıkları içinde serserice dolaşmalarına mühlet verir.

and here's "the guide for the perplexed" but these are not exactly my books.
bu da maimonides'ten bunlar benim kitaplarım değiller.

indeed, they denied the truth when it came to them; so they are now in a perplexed state of affairs.
bilakis onlar, hak kendilerine gelince yalanladılar. Şimdi onlar şaşırmış bir haldedirler.

verily those who believe not in the hereafter - fairseeming unto them we have made their works, so that they wander perplexed.
ahirete inanmayanlara gelince; biz onlara kendi yaptıklarını süslemişiz, böylece onlar, 'körlük içinde şaşkınca dolaşırlar'.

and though we have mercy on them we may remove whatsoever of hurt is with them, surely they would persist in their exorbitance, wandering perplexed.
biz onlara acısak ve başlarındaki sıkıntıyı gidersek bile, azgınlıkları içinde bocalayıp kalırlar.

the entire name of the book is "bart simpson's guide to life: a wee handbook for the perplexed".
kitabın tam adı "bart simpson's guide to life: a wee handbook for the perplexed" idir.

how do the beasts groan! the herds of cattle are perplexed, because they have no pasture; yea, the flocks of sheep are made desolate.
koyun sürüleri perişan oldu.

(and god) said: "then verily this land is forbidden them for forty years, and they shall wander perplexed over the earth.
(allah) buyurdu ki: "orası onlara kırk yıl yasaklandı. o yerde şaşkın şaşkın dolaşacaklar.