Je was op zoek naar: revitalising (Engels - Turks)

some of the policies include reducing debt abroad and internally, increasing capital investments, revitalising industry and construction, as well as realising new projects in the road and railway infrastructure and in energy.
politikalar arasında iç ve dış borcun azaltılması, sernaye yatırımlarının artırılması, sanayi ve inşaat sektörünün yeniden canlandırılmasının yanı sıra karayolu ve demiryolu altyapısının ve enerji alanlarındaki projelerin hayata geçirilmesi de yer alıyor.

in addition, the ministry of health and consumers’ affairs has approved an action plan 2005–08 to mobilise resources and implement initiatives with the aim of progressing and revitalising the national drug strategy.
buna ek olarak, sağlık ve tüketici İşleri bakanlığı, ulusal uyuşturucu stratejisini geliştirmek ve canlandırmak amacıyla kaynakların mobilize edilmesi ve girişimlerin uygulamaya konması için 2005-08

"elem is actively preparing to build the reservoir at lukovo pole and the hydroelectric plant at boshkov most, and we are already working on revitalising six existing hydro plants," company spokesman mirce kotevski told setimes. "in addition, we are preparing to build a wind park near bogdanci which will certainly bring about an increase in the share of renewable energy sources."
Şirket sözcüsü mirce kotevski setimes'a verdiği demeçte, "elem lukovo pole'deki rezervuarı ve boshkov most'taki hidroelektrik santralini inşa etmeye aktif şekilde hazırlanıyor ve altı mevcut hidroelektrik santralini yeniden canlandırma üzerinde de çalışmalara çoktan başladık." diyerek şöyle devam etti: "ayrıca, bogdanci yakınlarında yenilenebilir enerji kaynaklarının payında kesinlikle bir artış meydana getirecek bir rüzgar parkı inşa etmeye de hazırlanıyoruz."