Je was op zoek naar: rice (Engels - Turks)

rice
pirinç

wild rice
zizania

rice pudding
sütlaç

cook the rice.
pirinç pilavını pişir.

rice hat warrio
süper pasta tes

he grows rice.
o pirinç yetiştirir.

do you have rice?
pirincin var mı?

cooking rice quality
pirincin pişme kalitesi

i am eating rice.
pirinç yiyorum.

my father grows rice.
babam pirinç yetiştirir.

2.1.3 rice fields
2.1.3 pirinç tarlaları

*(1999) shelley rice (ed.
* (1999) shelley rice (ed.

rice ragged stunt virus
rice ragged stunt virus

i like bread more than rice.
ekmeği pirinçten daha çok severim.

dried beans on top of rice
pilav üstü kurufasülye

i usually eat rice with chopsticks.
pirinç pilavını genellikle çubuklarla yerim.

do you eat rice in your country?
Ülkende pirinç yer misiniz?

rice is grown in rainy regions.
pirinç yağışlı bölgelerde yetiştirilir.

there was no food, just little rice.
yemek yoktu, yalnızca biraz pilav.

rice is one of those staple commodities.
pirinç sürekli satılan bu ürünlerden biridir.