Je was op zoek naar: rigor (Engels - Turks)

rigor mortis
rigor mortis

anyway, i believe that that kind of thinking offends the intellectual rigor in this room.
böyle düşünmenin bu odadaki entellektüel zekaya hakaret olduğuna inanıyorum.

in general, the rinzai school is known for the rigor and severity of its training methods.
genel olarak rinzai okulu eğitim yöntemlerindeki sertlik ve zorluk ile tanınır.

that we found out that we could take fuzzy concepts -- like depression, alcoholism -- and measure them with rigor.
depresyon, alkolizm gibi belirsiz kavramları alıp onları kesin bir şekilde ölçebileceğimizi gördük.

greek mathematics greatly refined the methods (especially through the introduction of deductive reasoning and mathematical rigor in proofs) and expanded the subject matter of mathematics.
mısırlı matematikçiler yöntemleri (Özellikle deliller tümdengelim ve matematiksel kesinlik tanıtım yoluyla olmak üzere) özellikle önemli ölçüde geliştirdiler ve matematiğin konusunu[5 genişlettiler.

"[it] is productive if it's done for the sake of academic rigors.
bitiki, "akademik doğruluk adına yapılırsa yapıcı olur.