Je was op zoek naar: seated (Engels - Turks)

tom is seated.
tom oturmuş.

remain seated!
oturduğun yerden kalkma!

please be seated.
lütfen oturun.

everyone remained seated.
herkes oturmuş kaldı.

when they were seated over it
başında oturmuşlar,

when they were seated around it
başında oturmuşlar,

i prefer to remain seated.
oturmayı tercih ederim.

would you like to be seated?
oturmak ister misiniz?

she seated herself on the bench.
o, banka oturdu.

we were seated at the supper table.
akşam yemeği masasına oturduk.

please be seated, ladies and gentlemen.
lütfen oturun, hanımefendiler ve beyefendiler.

please remain seated for a few minutes.
lütfen birkaç dakika oturmaya devam edin.

really, consciousness is seated in the frontal lobe.
bilinçlilik ise ön lobda yer alıyor.

in the main chamber a buddha statue is seated.
ana odada bir buda heykeli yerleştirilmiştir.

seated upon their couches, they are looking around.
divanlar üzerinde (oturup) bakarlar:

please remain seated until the bus stops completely.
lütfen otobüs tamamen duruncaya kadar oturmuş olarak kal.

honorably seated in the presence of the all-dominant king.
güçlü kralın yanında onurlu makamlardadırlar.

please remain seated until the aircraft arrives at the gate.
lütfen uçak kapıya varıncaya kadar oturmuş olarak kalın.

it holds 7,080 people, of which 3,280 are seated.
7,080 seyirci kapasitesine sahip olan salonun yalnızca 3,280 koltuğa sahiptir.

dh: please, please stay seated. stay seated. thank you.
dh: lütfen, lütfen ayağa kalkmayın. oturun lütfen. teşekkürler.