Je was op zoek naar: straitens (Engels - Turks)

god outspreads and straitens his provision unto whomsoever he will.
allah dilediği kimsenin rızkını bollaştırır, dilediği kimsenin rızkını ise daraltır. o inkârcılar, sadece dünya hayatıyla sevinirler.

he enlarges and straitens the sustenance of whomsoever he pleases.
dilediğine rızkı açar ve kısar.

and surely we know that your breast straitens at what they say;
and olsun ki, söyledikleri şeylerden senin gönlünün daraldığını biliyoruz.

"and my breast straitens, and my tongue expresses not well.
"göğsüm daralıyor, dilim açılmıyor.

do they know that god outspreads and straitens his provision to whomsoever he will?
allah'ın dilediğine rızkı genişletip daralttığını bilmezler mi?

do they not see that allah makes ample provision for whom he pleases, or straitens?
allah'ın, dilediğine rızkı arttırdığını ve kıstığını görmezler mi?

certainly your lord makes plentiful the provision of whomsoever he wills and straitens it for whomsoever he wills.
gerçekten senin rabbin, kullarından dilediğinin rızkını genişletir ve dilediğini kısar.

allah enlarges the sustenance of any of his servants whom he will, and straitens the sustenance of whom he will.
allah kullarından dilediğine rızkı arttırır ve kısar.

truly, your lord enlarges the provision for whom he wills and straitens (for whom he wills).
doğrusu senin rabbin dilediği kimsenin rızkını genişletir ve bir ölçüye göre verir.

allah enlarges the provision for whom he wills of his slaves, and straitens it for whom (he wills).
allah kullarından dilediğine rızkı arttırır ve kısar.

say, (o prophet): “verily, my lord grants provision abundantly to whomsoever he pleases and straitens it for whomsoever he pleases.
de ki, "rabbim, kullarından dilediğine nimeti bol verir ve onu kısar.

lodge them wheresoever ye lodge yourselves; according to your means; and hurt them not so as to straiten them.
(boşadığınız) kadınları, gücünüz oranında oturmakta olduğunuz yerin bir yanında oturtun, onlara 'darlık ve sıkıntıya düşürmek amacıyla' zarar vermeyin.